Birini kısıtlamak, aslında onu sevdiğiniz andaki halini değiştirmek bence. Tabii ki bir ilişkiye başlayınca bir şeyler değişir. Ama bu değişecek şeylere, kısıtlama gibi karşı taraf karar vermemelidir. Eğer zaten değerli bir ilişki içindeyseniz her iki taraf da ona göre hareket edecektir. Kısıtlamak bir kısım zamanı kurtarmaktan öteye gitmez, elbet kısıtlanan patlayacak belki de hiç düşünmeyeceği yanlışlar yapacaktır. Kısıtlamanın her zaman bir süre sonra yalana ya da saklamaya ittiğini düşünmüşümdür. Biraz da özgüven ile alakalı olabilir. Kimse geçmişte yaşadığınız acı tecrübelerinizin ya da tamamen kısıtlayıcı hayat görüşünüzün diyetini ödemek zorunda değil.
5
+
-entiri.verilen_downvote
hem kendine, hem size güvenmiyordur. bunun adı ilişki değil, anlaşmalı esarettir. çirkin şeyler.
22
+
-entiri.verilen_downvote
asla kısıtlamadım. arkadaşlarıyla çıkacağı zaman saygı duyup sesimi çıkarmadım. mesai saatlerinde yazıp darlamak istemedim. maç izlerken rahatsız etmedim.
ama sonuç? düğünden 2 hafta önce en yakın arkadaşımla birlikte olduğunu öğrendim. gelinliğimi beraber seçtiğim arkadaşıma bile yazmış haysiyetsiz herif.
aşka olan inancımı kaybettim, kendimden utanır oldum. bu travmayı yaşattı ya bana allah ona gün yüzü göstermesin.
Kıskançlık olayını abartarak ilişkiyi denetimli serbestlik seviyesine getiren ve ilişkinin çekilmez bir hal almasına neden olan kızdır. Aslında bu olaya cinsiyetten bağımsız olarak bakıyorum. Aynı durumu sergileyen erkekten hiçbir farkı yoktur. Bir ilişki size keyif, mutluluk ve huzur vermelidir. Ancak bu tarz aşırı kısıtlamalar size sadece huzursuzluk getirir. Ayrıca kız veya erkek arkadaşınız eğer sizi aldatacaksa ne yaparsanız yapın buna engel olamazsınız. Bu yüzden onu bir kuş gibi özgür bırakın. Eğer bu özgürlüğe rağmen hala sizin etrafınızda uçuyorsa harika bir ilişki yaşarsınız. Tercihini başka birisinden yana kullanmışsa zaten size uygun birisi olmadığını anlarsınız. Çok kasmayın yani.